Skip to main content

Bunama (Demans), kazanılmış ve işlev gören zihnin yitirilmesi demektir. Entelektüel fonksiyonların kaybıdır. Genellikle orta ve ileri yaşlarda görülür.

Alzheimer ile Bunama Aynı mı?

Alzheimer, demans türlerinden biridir. Görülen bunamanın yarısından fazlasını Alzheimer tipi demans oluşturur. Bundan sonraki sırayı beyni besleyen damarların daralması ve tıkanması sonucu, beynin yeterince beslenmesine bağlı vasküler demans alır.

Demans Nasıl Anlaşılır?

Demans ve Alzheimer belirtileri, hasta anne ya da babanın çocukları tarafından geç fark edilir. Çünkü hiçbir evlat bu durumu anne babasına yakıştıramaz.

Her şeyi öğrendiği, örnek aldığı tüm yaşam boyunca akıl danıştığı büyüğünün aşağıdaki sıraladığım belirtilerini kabullenemez, bir bahane bulur. Ama gerçekle yüzleşmek bir doktor kontrolüne götürerek basit bir testten geçirmek hastalığın erken teşhisini sağlar.

İlk dikkati çeken belirti unutkanlık: Hasta, yakın geçmişi unutur. Eskiyi en ince ayrıntısına kadar hatırlar. Bu yüzden hasta yakınları, hasta için ‘Hiçbir şeyi yok! Eskileri benden bile daha iyi hatırlıyor’ düşüncesiyle yanılgıya düşer. Hasta başlangıçta gözlüğü bıraktığı ya da parasını koyduğu yeri veya arkadaşlarının adını hatırlamamaya başlar. Unutkanlık zamanla ilerleyerek hastanın yaşantısını zora sokar.

Uygunsuz cinsel davranış: Cinsellik, doğal hayatın önemli bir parçasıdır. Cinsel istek, demanslı hastada da devam edebilir. Hastanın kendini engelleme duygusu zayıfladığı için ilk zamanlarda, cinsel ağırlıklı konuşma, karşı cinse müstehcen imaların yanı sıra hastalığın ilerleyen dönemlerinde toplum içinde soyunma, cinsel organını elleme gibi belirtiler görülebilir.

Öfke ve sinirlilik: Öfke, yoğun duygusal bir tepki, sinirlenmek ise biraz daha ılımlı bir tepkidir. Eğer hastanın hafif sinirli bir hali yakınları tarafından fark edilmezse; duygular öfkeye doğru tırmanır. Hasta, kendisine ve çevresine zarar verebilir.

Lakayıtlık veya depresyon: Bu tür hastalarda motivasyon eksikliği, oturup boş boş bakma ve dünyadan kopma duygusu vardır. Demanslı hastalarda depresyon da sıkça görülür. Sinirlilik, sıkıntı, uykusuzluk, sık sık ağlama nöbetleri veya aşırı uyku gibi belirtiler de olabilir.

Peşinden ayrılmama veya talepte bulunma: Bu durum sıklıkla terk edilme korkusu nedeni ile ortaya çıkar. Hasta gün boyunca yaşamını yönlendirmesi için yakınlarından yardım ister ve daima bir şeyler talep eder.

Takıntı, şüphe ve paranoya: Takıntıda ne kadar mantık yürütüp ikna edilmeye çalışılsa da hastada değiştirilemeyen ve düzeltilemeyen yanlış inançlar vardır. Şüpheciliğin özelliği; ikna olmamak ve güvensizliktir. Ayrıca demanslı hastalarda, birinin kendini izlediği ya da öldürmek istediği gibi paranoyalar çok sık görülür.

Uykusuzluk: Uyku bozukluğu sıkça görülür. Hasta, aşırı uyuduğu gibi günlerce uykusuz da kalabilir. Uykusuzluk, hafızanın daha da zayıflamasına ve sinirliliğe yol açar. Özellikle Alzheimer tipi demansta yıllar içinde durmaksızın ilerleyen entelektüel yıkım sonucunda hasta tuvalet ihtiyacını, yeme-içme gereksinimini ve kişisel temizlik yeteneğini kaybeder. Yakınlarına bağımlı hale gelir.

Bunamanın Nedenleri İle İlgili Çalışmalar

Yaşam süresinin artmasıyla beraber  tüm dünyada sorun haline gelen demans ve en sık görülen Alzheimer’ın günümüzde tedavisi maalesef yapılamamaktadır. Fakat nedenleri ile ilgili çalışmalarda tedaviye yardımcı olacak ip uçlarına erişilmeye başlanmıştır. Bir hastalığın tedavisinin olabilmesi için hastalığa sebep olan etkenlerin bilinmesi gerekir.

Kalıtsal yatkınlık, kötü yaşam biçimi, düzensiz beslenme, kanda bazı maddelerin fazlalığı veya azlığı, aşırı stres, sporsuz yaşam…..gibi etkenler demans oluşumundan sorumlu tutulmaktadır.

Homositein ve B Grubu Vitaminler

Demans hastaları üzerinde yapılan çok sayıdaki çalışmada homosistein düzeyler yüksek ve B grubu vitaminler düşük bulunmuştur.

Homositein toksik bir aminoasttir ve kan testleri ile ölçümlenir. Yaşam boyu yüksek homositein düzeyleri beyinde hasar oluşturarak, hafızada düşüşe neden olur. Vücutta homosistein düzeyleri yükseldikçe B grubu vitaminlerde azalma yaşanır. Özellikle, B12 vitamini yaşla birlikte daha az emildiğinden yüksek homositein düzeyleri en çok B12 vitaminini etkiler.

Kırmızı et, tavuk, balık, yumurta, süt ve süt ürünleri, B12 yönünden oldukça zengindir. Kuru baklagiller, yağlı tohumlar, tahıllar ve koyu yeşil yapraklı sebzeler ise; yine demans riskini azaltan, B12 dışındaki B grubu vitaminlerden yana zengindirler.

Demans hastalarında özellikle eksikliği görülen B9 (folat /folik asit) ise; mercimek, kuru baklagiller, ıspanak ve brokolide çok iyi miktarlarda bulunur. B6 da demans hastalarında eksikliği oluşan bir başka vitamindir. B6 için iyi kaynaklar ise; ton ve somon balığı, hindi eti, patates, ıspanak ve muzdur.

Omega  (Balık Yağı)

Yapılan çalışmalara göre, omega 3 yağ asitlerinden “DHA” ile demans arasında ilişki bulunmuştur. “DHA” düzeyleri yükseldikçe demans riski azalmaktadır. “DHA” soğuk sularda yaşayan somon ve ton gibi yağlı balıklarda bulunur.

Antioksidanlar

Antioksidanlar vücudumuzda hastalık oluşturan etkenleri yok etmeye çalışan savunma mekanizmamızdır. Beslenme ile alınan gıdalardan oluşur. Bunun için beslenme çok önemlidir.

Farklı çalışmalarda, demans hastalarında antioksidan eksikliği belirlenmiştir. Antioksidanlardan zengin beslenmenin demans riskini azalttığını gösteren çalışmalar bulunduğu gibi bunu doğrulamayan araştırmalar da bulunmaktadır. Her şeye rağmen antioksidanlardan zengin beslenmek genel sağlık için en doğru olandır.

Akdeniz tipi beslenme antioksidanlardan yana çok zengindir. Sebzeler, meyveler ve balıkların bolca tüketildiği, zeytinyağın tercih edildiği, ceviz, badem gibi yağlı tohumların bulunduğu, kırmızı etin ve doymuş yağların az tüketildiği bir diyet; hem demans hastaları ve hem de demans riskini azaltmak için de en doğru beslenme şeklidir.

Akdeniz tipi beslenme metabolik sendrom ve diyabet riskini de azaltır ki bu hastalıklar demans ile ilişkilidir.

Asetilkolin

Asetilkolin merkezi sinir sisteminde bulunan ve beyin ile hücreler arasında iletişimi sağlayan bir maddedir. Eksikliği hafıza ve beyin fonksiyonlarda gerilemeye neden olmaktadır. Yeterli asetilkolin üretimini gerçekleştirebilmek için, beslenmede yeterli kolin alımı gerekmektedir. Yine bir B grubu vitamin olan kolin için en iyi kaynaklar; yumurta, organ etleri başta olmak üzere et, tavuk ve balıklar, süt ve süt ürünleri ile yağlı tohumlar, kabak çekirdeği ve ay çekirdeğidir.

İleri Glikasyon Ürünleri

Son yıllarda  yapılan çalışmalarda  vücudumuzda  düzensiz beslenmeden dolayı oluşan ileri glikasyon ürünlerinin  fazlalığı, hızlı ve kalitesiz yaşlanma yaptığı ve aynı zamanda  Alzheimer  hastalığına sebep olduğu kanısına varılmıştır. Yapay  şekerleri ve karbonhidratlı ürünleri fazla tüketmek bu maddenin oluşumunu kolaylaştırır. Salam sosis…gibi gıdalarda bu maddenin oluşumunu sağlar.

Demans ve Alzheimer Nasıl Teşhis Edilir?

İlk belirti unutkanlıktır. Hasta unutmaya başlar. Yakın geçmişi  unutur .Bu unutkanlık eğer hastanın hayatını etkilemeye başlamışsa hasta yakınları tarafından doktora getirilir. Yukarıda saydığım  davranış bozukları da unutkanlık tablosunun eklenebilir. Deneyimli bir hekim iyi bir sorgulama ve muayene ile demans tanısını büyük ölçüde koyar .Fakat tanının tıbben  doğrulanması gereklidir. Bunun için öncelikle bir beyin görüntülenmesi istenir. Çekilen beyin MR’da teşhis  büyük oran da  belli olur. Bunun dışında rutin  kan testleri istenir ve beyin fonksiyonlarının işleyişine bakılır.

Nöropsikolojik batarya  bir tür karşılıklı yapılan testtir ve hastanın neleri yapıp neleri yapamadığını ,unutkanlığın derecesini ölçmemize yarar. Belli aralıklarla yapılarak hastada hangi beyin merkezleri, davranışsal, görsel ve duysal olarak işlevini ne kadar yitirmiş olduğu öğrenilir.

Günümüzde Demansın Tedavisi Var mı?

Maalesef şifa ile sonuçlanan bir tedavi günümüzde henüz mevcut değil. Eldeki ilaçlar sadece semptomları azaltmakta. Fakat son yıllarda bazı aminoasit içeren ilaçlar, nörotrofik yani beyin hücrelerini tamir eden ilaçlar piyasaya sürülmeye başlanmıştır. Bununla beraber hastalara magnetik akım verilerle beyin hücrelerinin kanlanması artmakta ve hücreler arası iletişim kuvvetlenmektedir. Kısa bir süre sonra bu önemli hastalık için tedavi başarı sonuç vereceğe benziyor.

2023 yılında sonuçlanan çalışmalar neticesinde “Lecanemab” ve “Donanemab” isimli iki ilacın hastalığı %30 a varan oranda yavaşlattığı kanıtlanmıştır ve Amerikan Gıda ve İlaç İdaresinin (FDA) tarafından çok erken evre Alzheimer hastalarında kullanımı için onaylamıştır. Her iki ilaç da aynı prensiple çalışıyor ve vücudun virüslere karşı korumasını sağlayan antikorlardan oluşuyor. Bu ilaçlar beyinden beta amiloid adı verilen ve Alzheimer’e yol açan bir proteini temizlemek için tasarlanmıştır. Beyinde ödem gibi önemli yan etkileri de olabilen, şimdilik ülkemizde kullanımı olmayan bu ilaçların ilerleyen zamanlarda güvenli bir şekilde kullanılabileceği umut edilmektedir.

Ülkemizde bulunan demans/Alzheimer Hastalığı tedavisinde kullanmakta olduğumuz ilaçlar sadece semptomları azaltmaktadır. Fakat son yıllarda bazı aminoasit içeren ilaçlar, nörotrofik yani beyin hücrelerini tamir eden ilaçlar piyasaya sürülmeye başlanmıştır. Bununla beraber hastalara magnetik akım verilerle beyin hücrelerinin kanlanması artmakta ve hücreler arası iletişim kuvvetlenmektedir.

  • Demans ve Alzheimer hastalığı tanı ve tedavisi hakkında tüm merak ettikleriniz için Nöroloji Uzmanı Şule Bilgin ile iletişime geçebilirsiniz.

Leave a Reply


Translate EN|TR »